Geçtiğimiz hafta sonu Twitter’a önce tweet görüntüleme sınırı getiren, ardından gelen tepkiler üzerine limitlerde değişikliğe giden Elon Musk’ın bu hamleleri tartışılmaya devam ediyor. Bilişim teknolojileri alanında deneyimli avukatlık bürosu Gökçe’nin Yönetici Ortağı Av. Görkem Gökçe, Musk’ın Twitter’a getirdiği sınırlamaları yapay zekâ ve veri gizliliği açısından değerlendirdi.
ABD’li iş insanı Elon Musk’ın, gündemi meşgul eden hamleleri uzun süredir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Twitter’ı satın aldıktan sonra popüler platforma getirdiği marjinal değişikliklerle dikkat çeken Musk, bugünlerde yapay zekâ platformlarının aşırı veri çekme ve sistem manipülasyonlarını önlemek amacıyla hayata geçirdiği ve geçici olduğunu beyan ettiği tweet görüntüleme sınırlamalarıyla medyanın ilgi odağı durumunda.
Geçtiğimiz hafta sonu Twitter’da birçok kullanıcının, “kullanım limiti aşıldı” uyarısıyla karşılaşması ve profillerine erişim problemi yaşamasının ardından Musk bir açıklama yaparak aşırı veri çekme ve sistem manipülasyonlarını önlemek amacıyla geçici sınırlamalar uyguladıklarını duyurmuştu. Buna sınırlamaya göre doğrulanmamış hesaplar, günlük olarak sadece 600 tweet görebilecek, eğer bu 600 sınırı aşılırsa, bir sonraki güne kadar Twitter’da yalnızca aynı tweetlerin görülebilecekti. Ancak gelen tepkiler üzerine Elon Musk sınırlamayı önce 800 tweete ve daha sonra da 1000 tweete çıkardı. Ayrıca, sınırlamanın kaldırılması için kullanıcıların Twitter Blue paketlerine üye olması istendi. Twitter’a getirdiği sınırlamalar başta teknoloji ekosistemi olmak üzere genel olarak tüm kesimler tarafından eleştirilse de Musk bu değişikliği şu sözlerle savundu: “Birkaç yüz kuruluş (belki de daha fazlası) Twitter’da son derece agresif bir şekilde veri kazıyor ve hatta gerçek kullanıcı deneyimini etkiliyor.”
Tweet sınırlaması, Musk’ın yapay zekaya karşı tavrının bir parçası olabilir mi?
Musk’ın bahsettiği şirketler genel olarak yapay zekâ alanında faaliyet gösteriyor. Ünlü teknoloji insanı son aylarda yapay zekanın kontrolsüz bir şekilde ilerlemesi durumunda potansiyel tehditler yaratabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Elon Musk, bir süredir ChatGPT, Microsoft Bing ve Google Bard gibi büyük dil modellerinin eğitimi için Twitter’dan yasadışı şekilde veri topladığı iddiasıyla yapay zekâ şirketlerini suçluyor. Musk ayrıca yapay zekanın potansiyel olarak insanlığın geleceği üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini ve düzenlemelerin yapılması gerektiğini savunuyor.
Twitter, ChatGPT Web aracına erişimi engelliyor
Elon Musk’ın Twitter’a getirdiği yeni bir kısıtlama, platformun ChatGPT web tarayıcı uzantısının veri erişimine engel oluyor. Daha önce, OpenAI chatbotu kolaylıkla Twitter verilerini gözlemleyebiliyor ve tweet serilerini özetleme gibi düzenli işlemler yapabiliyordu. Örneğin, herhangi bir rastgele Twitter hesabından bazı tweet’leri çekmek için yapılan bir istek, “teknik bir sorun” mesajıyla sonuçlanıyor. Bu arada, bazı doğrulanmış Twitter kullanıcıları, platformun bu eylemlerini kullanıcıları koruduğunu belirterek memnuniyetlerini dile getiriyor.
“Musk, Twitter’da yapay zekaya karşı kullanıcıların haklarını savunuyor”
Av. Görkem Gökçe konu ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: Elon Musk’ın, yapay zekâ platformlarının veri çekimini ve sistem manipülasyonlarını önlemek için Twitter’da sınırlamalar getirmesini, platformun güvenliği ve kullanıcı deneyimini koruma amacına hizmet etmesi açısından olumlu olarak değerlendiriyorum. Bu tür sınırlamalar, veri çekimine yönelik kötü niyetli faaliyetleri sınırlamak ve Twitter’ın sağlıklı bir iletişim ortamı olmasını sağlamak için gereklidir. Hukuki açıdan, Twitter platformunun, kullanıcılarının gizlilik haklarını ve fikri mülkiyet haklarını koruma sorumluluğu vardır. Bu çerçevede, veri çekimiyle ilgili olarak kullanıcıların rızası ve platformun kullanım şartlarına uyum sağlanması gereklidir. Twitter’ın bu sınırlamaları belirlerken, kullanıcı gizliliği, fikri mülkiyet hakları ve diğer ilgili yasal düzenlemelere uyumu gözetmesi önemlidir. Ancak, bu sınırlamaların uygulanması sırasında adaletli ve etik bir yaklaşımın sağlanması da gözetilmelidir. Sınırlamaların keyfi veya seçici olarak uygulanmaması, tüm kullanıcıların eşit şekilde etkilendiği bir yaklaşım benimsenmesi gerekliliğinin de altını çizmek isterim. Ayrıca, sınırlamaların yasalara ve temel haklara uygun olması, ifade özgürlüğü gibi temel hakları sınırlamamaya dikkat edilmesi gerekmektedir. Özetle, Elon Musk’ın yapay zekâ şirketlerinin veri çekimi ve sistem manipülasyonlarını önlemek amacıyla getirdiği sınırlamaları platformun güvenliği ve kullanıcı haklarının korunması perspektifinden görmemiz gerek. Bu sınırlamaların, yasalara uygun, adaletli ve etik bir şekilde uygulanması ise işin en kritik tarafıdır.”
